27 Eylül 2014 Cumartesi

Mandalina Kokusu

Beslenme saatleri ilkokulun en keyifli saatleriydi. Takriben 2. dersin sonlarına doğru yapılırdı. Sıraya örtülerimizi serer yiyeceklerimizi çıkarırdık. Düğmesine basınca fırlayan pipetli suluklar vardı birde pembeydi benimkisi bugs bunnyli. (İşte onlar o dönemde çok lükstü bizim için kırmamaya dikkat ederdik.) Öğretmen de her sırayı kontrol ederdi bugün kim ne getirmiş diye. Beğendiklerinden kendine ayırırdı biz de sevinirdik çünkü hocayı doyurmak önemliydi. Tenefüslerde de hava atardık, ''hoca en çok benimkinden yedi yiaa'' diye. Yemekten sonra herkes meyvesini çıkarırdı, tüm sınıf mandalina kokardı. Ben yemeye korkardım o kadar şirindi ki vicdan azabı çekerdim yerken. Bebek mandalinaları söylemiyorum bile. Meyvelerin en neşelisiydi çünkü. Ya da biz çok fazla masal kitabı okuduk. Güzel masallara inandık kötülerini bir daha dinlemek istemedik. İnandık çünkü bazen de gerçekliğin karanlığına hapsolmuş onlarca insanın içinde renkli kalmak istedik.Bugün mandalina kokusuyla uyandım ve aklıma gelen ilk şey beslenme saati oldu. Nedendir bilinmez mandalina kokusu bana her zaman geçmişi hatırlatır. Masum, her şeye rağmen mutlu olmayı başarabildiğimiz günleri...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öne Çıkan Yayın

Hayat Felsefesi Yapılabilecek Sözler

''new york, california'dan üç saat uzakta ama bu california'yı yavaş kılmaz. kimisi 22 yaşında mezun olur ama iyi bir iş bu...