9 Eylül 2014 Salı

İnandığı kadar vardı insan. İnanarak uğruna savaştığım şeyler de vardı..

REM - LOSING MY RELIGION
Bazen sözcükleri taşıyamaz hale gelir de konuşamaz ya insan. Aklından geçen türlü türlü düşünceler birbiriyle savaş halindeyken hiçbirini doğru cümlelerle açıklayamaz. Yetmez işte kelimeler. Sözcükler düğümlenir ya boğazında öylece. Bakmakla yetinirsin ancak. Gözlerine bakarak, sadece gözlerinle anlatmak istersin, olmaz öyle kayar gider an işte duramazsın... O anlara özgü.
Hayatımın arka planında devamlı bu şarkı çalıyor. Belki de inancımı kaybettiğimi bu şarkıyla dile getiriyorumdur, kimbilir.. Bu şarkıyı her şeyi kaybedebilecek kadar değerli bir şeye -ki o şey soyut olmalı- adamak istiyorum. Öyle bir anı hatırlatır ki çok sevmeyi çok öfkelenmeyi, umutsuzluğu, aşkın girdabında kaybolmayı, yağmurlu bir günde kaybettiğin birini, adanmışlığı, yenilmişliği, yıllarca inandığın şeyin peşinden durmadan koşmayı, mutluluğu, masum duyguları ve bunun gibi birçok şeyi hatırlatır insana. Öyle bir rengi var ki milyonlarca tonun arasına karışıp yok olmak gibi bir şey. Kafka'nın '' bir noktadan sonra geridönüş yoktur, bu noktaya erişmek de gerekir'' dediği noktaya gelinmiş yani kırmızı çizgi çoktan geçilmiştir. 
Asırlar sonra da dinlesem yine içim gidecek biliyorum. Tıpkı 7 yıldır olduğu gibi...Nasıl bitiyordu şarkı:
That was just a dream...
That was just a dream...
Just a dream...

1 yorum:

  1. Çok umutsuz, çok inançsız değilim aslında. Sadece eskisi gibi değilim. Anlatılan her masalda da böyle olmuyor muydu? Esas kahraman hep ilk başta kaybedip sonra kazanmıyor muydu? Evet evet, aynen böyle oluyordu. Peki benim sıram ne zaman gelecek? Neyden sonra, ne zamandan sonra? Kimin ardından... Artık o kadar da sıcak kanlı değilim. Sıramı beklemek o kadar da zor gelmiyor, yada ummak... Niye mi anlatıyorum? Bilmiyorum, çünkü... Hani eve dönüş yolunda tek başınayken sıkılır da ilk aklına geleni ararsın ya, aynen öyle. Bende sıkıldım ve seninle konuşmak istedim. Ama kızma hemen, zaman geçirmek için değil. Yapacak bir şeyin olmamasına rağmen, beni anladığını bilmek ve bana böyle hissettirmen bana yetiyor. He gerçekte mi nasılım? İşte orada'da şair'in dediği gibi "Ne halim varsa görmekle meşgulüm"...

    YanıtlaSil

Öne Çıkan Yayın

Hayat Felsefesi Yapılabilecek Sözler

''new york, california'dan üç saat uzakta ama bu california'yı yavaş kılmaz. kimisi 22 yaşında mezun olur ama iyi bir iş bu...