30 Aralık 2014 Salı

2014 sana laflar hazırladım.

"bir yıl daha bitiyor
düşlerim, tasalarım, yarım kalmış onca şey
her yıl biraz daha kısalıyor bir öncekinden
bana mı öyle geliyor
yoksa daha mı hızlı ilerliyor zaman?''

Sanırım hayatımın en hızlı geçen yılıydı. 2014 bana yaşattıklarıyla yavaş yavaş kendimi bulmamı ve aslında hiç de sandığım gibi biri olmadığımı gösterdi.

Bu yılın bana yaşattığı milyonlarca duygu var ilki hayal kırıklığı tabii ki. İrlanda adeta ben geliyorum diye bütün anlaşmaları iptal etti vize prosedürlerini değiştirdi. Yıldım mı yılmadım. Bu yıl bana korkmadan denemeyi, adım atmayı öğretti.
Yaptığım hataların bile ne kadar öğretici olduğunu gösterdi.
Bana kazandırdığı arkadaşlıkları, başarıları, mutlulukları ve üzüntüleriyle beklentimin çok çok ötesinde gerçekleşen duygu selini yaşattı.
Ve önemli bir detay daha, Mr Hayalet ile tanışmam konusunda iz bırakacak yıllardan biri oldu. Yeni bir insanı tanımak kuşkusuz hoş bir eylemdi bana göre.
''Yavaş yavaş yürüyebilirim ama hiç geriye yürümedim'' sözünün hakkını verdiğim bir yıl oldu. Kendimi gerçekleştirme aşamasında çok önemli yol kat ettiğim bir yıl oldu. Geçmişi geçmişte bırakmak gerektiğinin altını uzun uzun çizdi.
Sağlığın ne kadar kıymetli olduğunu öğretti. Yeniden doğmayı tattırdı. Koşabilmenin büyük lüks olduğunu öğretti. Bir saat sonra ne olacağını düşünmeden spor yapabilmenin muhteşem rahatlığını tattırdı.
Bana yepyeni bir hayat hediye etti. Sil baştan, yeni doğan bir bebek kadar sağlıklı olmanın düşüncesiyle günlerimin mutlu geçmesini sağladı.
Bazı şeyleri kabullenmem gerektiğini öğretti.
Şimdi yavaş yavaş kendisi bu diyarları terk ederken kendisine olan minnettarlığımı sunmayı görev bilir, Yeni yılın herkes için kahve tadında bir yıl olmasını dilerim.




23 Aralık 2014 Salı

Sevgisizlik dedi ki;


- en yıkıcı olan benim. buz çölleri içindeki dondurucu yalnızlıkla ezerim insanları. benim çöreklendiğim yerlerde, evler soğuk, odalar soğuk, yataklar soğuk, sabahlar soğuk, akşamlar soğuktur. kimsesizlikle yalnızlığın dipsiz kuyularında, küçük bir şefkat ışığı bekleyerek kırpışıp duran gözler, aradıklarını hiçbir zaman bulamadan, benim geçit vermeyen karanlıklarım içinde sönüp giderler.

en yıkıcı olan benim. sevgi dışı bıraktıklarımı, sevişenlerin başbaşalığındaki mutluluk silüetleriyle hançerlerim. ağırlığım öyle bir çöker ki, yalnızlarla kimsesizlerin bağrına, nereye giderlerse gitsinler, ne gecelerinde, ne de gündüzlerinde benden kurtulamazlar. ne meyhaneler yeter benden kurtulmaya, ne yabancı otellerin barları, ne gemi kamaraları, ne uçak koltukları...

bir kere sevgisizliğe mahkum ettim mi insanı, her sevmeye kalktığını başkalarına verir de, yaşamını hıçkırıkların mezbahasında kıyma kıyma ederim.

''hiçbir şey benim kadar kahredici değildir."

21 Aralık 2014 Pazar

Can Yücel


Bir güzel kahve ısmarla kendine
seni mutlu eden sesi duymak için “alo “de
Hiç işin olmasa da öğle üzeri dışarı çık
Yağmur varsa ıslan güneş varsa ısın hatta üşü hava soğuksa..

Yürü yürürken sağa sola bak öylesine değil görerek bak
Çiçek görürsen kokla köpek görürsen okşa
çocuk görürsen yanağından makas al.
Sonra şöyle bir düşün kimler sana yol açtı
sen çok dar da iken kimler seni ferahlattı
hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı?

Can Yücel

9 Aralık 2014 Salı

Benim diyebileceğim, bana ait olan hiçbir şey yok.

''Bitmesin diye az az okuduğum sevip koruduğum kitaplar, yazarlarına ait.
 Hiç bıkmadan izlediğim, gülümseyerek baktığım gökyüzü Allah'a ait.
 Dinlemekten asla vazgeçemeyeceğim şarkılar, bestecisine ait.''

Öne Çıkan Yayın

Hayat Felsefesi Yapılabilecek Sözler

''new york, california'dan üç saat uzakta ama bu california'yı yavaş kılmaz. kimisi 22 yaşında mezun olur ama iyi bir iş bu...