27 Haziran 2014 Cuma
26 Haziran 2014 Perşembe
Yerçekimi mi yok burda ne? Baya boşlukta süzülüyorum çünkü ben.
Bugün baya üzülmem gereken bir şey oldu ama bunu herhangi biriyle paylaşacak kadar güçlü değilim.
Zaman çok çabuk geçiyor ve vaktimiz kısıtlı. Hayallerim var gerçekleştirmem gereken ya da hedeflerim her neyse. Ufak şeylerden mutlu olmaya çalışmalı insan. Öyle ya da böyle hikayenin sonu belli çünkü. Şimdi üzülsen en güzel yıllarını farketmeden kaybetmiş olacaksın. Üzülmeyi bırakıp gerçekten yaşadığını hissedene kadar çabalamalı, o hissi elde ettiğinde ise asla vazgeçmemeli insan. İnişli çıkışlı hayatın inişlerinde yara alıp almamak size kalmış, kask takmayı unutmayın yani. Kask'tan kastım da kendinize olan saygınız. Bitiş çizgisine geldiniz, tüm seyirciler evine döndü. Kazanamadınız işte. Napalım, başka yarışlara hazırlanacaksınız. Durmaksızın, yine yeniden. Nolur birinin ya da bir şeyin sizi yıpratmasına izin vermeyin. Yalvarırım. Size bağlı her şey. İnanın bana bu böyle. Şuraya yazdıklarımın hepsi geçmişte yaşadıklarımdan çıkardığım şeyler. Depresyonda falan değilim. Küçük şeylerden mutlu olun, farkındalığı keşfedin.
Mesela, sabahın beşinde hadi dışarı çıkalım diyip beraber bir yerlerde oturmak vardı. Var. Böyle şeyler var.. Çılgın kalabalıktan uzakta kalmanın ne kadar rahatlatıcı olduğunu keşfettim bir kere. Mutluluk biraz da bu. Bu şehri en çok sabaha karşı seviyorum..
Ben istiyorum ki şey diyim. İşte bu. Bunca zamandır aradığım şey buymuş. İhtiyacım olan şey buymuş. Var olan bütün boşluğumu dolduracakmış diyim. O değil de; canım şu an Harry Potter seyretmek istiyor bi de tuzlu çubuk kraker bi de sen.
Zaman çok çabuk geçiyor ve vaktimiz kısıtlı. Hayallerim var gerçekleştirmem gereken ya da hedeflerim her neyse. Ufak şeylerden mutlu olmaya çalışmalı insan. Öyle ya da böyle hikayenin sonu belli çünkü. Şimdi üzülsen en güzel yıllarını farketmeden kaybetmiş olacaksın. Üzülmeyi bırakıp gerçekten yaşadığını hissedene kadar çabalamalı, o hissi elde ettiğinde ise asla vazgeçmemeli insan. İnişli çıkışlı hayatın inişlerinde yara alıp almamak size kalmış, kask takmayı unutmayın yani. Kask'tan kastım da kendinize olan saygınız. Bitiş çizgisine geldiniz, tüm seyirciler evine döndü. Kazanamadınız işte. Napalım, başka yarışlara hazırlanacaksınız. Durmaksızın, yine yeniden. Nolur birinin ya da bir şeyin sizi yıpratmasına izin vermeyin. Yalvarırım. Size bağlı her şey. İnanın bana bu böyle. Şuraya yazdıklarımın hepsi geçmişte yaşadıklarımdan çıkardığım şeyler. Depresyonda falan değilim. Küçük şeylerden mutlu olun, farkındalığı keşfedin.
Mesela, sabahın beşinde hadi dışarı çıkalım diyip beraber bir yerlerde oturmak vardı. Var. Böyle şeyler var.. Çılgın kalabalıktan uzakta kalmanın ne kadar rahatlatıcı olduğunu keşfettim bir kere. Mutluluk biraz da bu. Bu şehri en çok sabaha karşı seviyorum..
Ben istiyorum ki şey diyim. İşte bu. Bunca zamandır aradığım şey buymuş. İhtiyacım olan şey buymuş. Var olan bütün boşluğumu dolduracakmış diyim. O değil de; canım şu an Harry Potter seyretmek istiyor bi de tuzlu çubuk kraker bi de sen.
14 Haziran 2014 Cumartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Öne Çıkan Yayın
Hayat Felsefesi Yapılabilecek Sözler
''new york, california'dan üç saat uzakta ama bu california'yı yavaş kılmaz. kimisi 22 yaşında mezun olur ama iyi bir iş bu...
-
"el ele yürümek- bunu yapabilecek miyiz?" diye sormak istemiştim sana: - herhalde -galiba kemal demirel'den yıllar önce işitt...
-
Bu eylemin ucu bucağı yok arkadaşlar. tam yatağa yatılır uykuya hazırlanırken bir konu gelir akla. hey lanet olası pislik gelme dediyseniz d...
-
‘’Hangi dilden olursa, bir şarkı isterim. İçimde kırık dökük besteler dolaşır. Kalbim avucumdadır artık, bir sahilden sesler gelir, kaybolu...